Tuesday, December 27, 2011

claymore - クレイモア

bugün claymore'u bitirdim.
spor yaparken bakarım diye başlayıp, sırf izlemeye daldığım için kaç km koştuğumu unuttuğum şahane bir anime.

namını çok duyduğum ama asla "bu da neymiş?" diye araştırmadığım bir seriydi. iyi ki de araştırmamışım. sıfır spoiler ile başladığım için, her bölümde şaşkınlığım ve hayranlığım artarak izledim.
26 bölümlük serinin 25.bölümünde tavan yapan heyecandan sonra son bölüm pek yavan geldi açıkçası. yine de manga'nın sadece 11 bölümünden dizileştirildiğini düşününce ucu açık kalması pek mantıklı.


claymore, bu ablanın hikayesi
ama bu dizide en bayıldığım şey, ne her bölümün en az 7 dakikasını kaplayan dövüş sahneleri, ne koskoca kılıçları ile chiburi yapan hatunlar, ne de ortamın kasveti.
claymore'un en sevdiğim kısmı jeneriği. nightmare'in muhteşem "raison d'être"inin üzerine inşa edilen açılış aslında tüm dizinin özeti. her bölümde, jenerikten bir kısım daha açığa kavuşuyor. dizi biterken ise tüm jenerik, olan biteni özet geçiyor.

hastası olduğum açılış, raison d'être eşliğinde 

özellikle içimi acıtan kısım ise teresa ile clare'in iç içe geçtikten sonra heykele dönüşüvermesi...

teresa&clare
karanlık, kan, revan, şiddet ve benim gibi sulugözlere her bölüm gözyaşı için izlenesi.

No comments:

Post a Comment